
Geçtiğimiz günlerde sizlerle “Simitçi Haluk”un hikâyesini paylaşmıştım. Yıllarını Fatsa sokaklarında, sırtında simit tablasıyla geçiren o sessiz kahramanı hatırlarsınız. O yazıdan sonra birçok kişi “Acaba şimdi nerede?” diye sordu.
Ve şimdi, içimizi ısıtan bir haberim var. Haluk Ağabey’in yeğeni bir fotoğraf gönderdi. Kuşadası’na taşınmış. Annesiyle birlikte yaşıyor; ikisi de sağlıklı ve huzurlu. Büyükşehir gürültüsünden uzakta, doğayla iç içe bir hayat sürüyorlar. Yanlarında yaşayan Haluk Ağabey’in kız kardeşi ise adeta bir çiçek gibi annesine ve abisine bakıyor. Onlara sevgiyle, şefkatle kol kanat geriyor. Her sabah bir gülümseme, her akşam bir huzur oluyor evlerinde. Aile sıcaklığı hâlâ etraflarını sarıyor; o sıcaklıkta en çok da kız kardeşin yüreği hissediliyor.
O sırtında taşıdığı simit tablası yok artık. Yerine bir sandalye, biraz gölge ve erken saatte gidilen bakkal yolları var. Belki hâlâ simit alıyordur ama bu kez çayın yanına, kendine…
Hayatın yükünü sırtlamış insanların sonunda bir ağacın gölgesine sığınması kadar güzel bir şey var mı?
Simitçi Haluk iyi. Bu da bize yetiyor.
Nurcan Şanlı (Gazeteci)